Tunus İçişleri Bakanı Kamal el-Faki, ülkedeki resmi kurumların Afrika kökenli sistematik olmayan göçmenlere saldırdığına dair uluslararası raporları yalanladı.
Bakan Faki’nin açıklaması Tunus İçişleri Bakanlığı’nın resmi Facebook hesabında yayınlanan bir videoyla duyuruldu.
Faki, devletin resmi kurumlarının “Tunus topraklarında bulunduğu iddia edilen” bazı Afrikalılara saldırdığına dair haberler olduğunu, bazı medya kuruluşları ve sosyal medyanın bunu suiistimal ederek Tunus’un imajını çarpıtmaya ve uluslararası ve uluslararası alanda kafa karışıklığı yaratmaya çalıştığını söyledi. yerel kamuoyu.
Faki, “Tunus devleti ve yetkilileri, Birleşmiş Milletler’e bağlı tüm kuruluşlar ve Tunus’taki göçmenlerle ilgili kuruluşlarla resmi olarak temas halinde olduğu için bu (iddia) anlamsızdır.” dedi.
Faki, bu yıl Tunus’a yönelik sistematik olmayan göçün sayı ve milliyet çeşitliliği açısından kapsamlı bir şekilde genişlemesine tanık olduklarını kaydetti.
“Organ, insan ve göçmen kaçakçılığı yapan çetelerin faaliyet gösterdiği” yasa dışı göç yollarının da bulunduğunu kaydeden Faki, söz konusu göçmenlere çeteler tarafından insanlık dışı muameleler yapıldığına ve bunun sonucunda maddi ve manevi yolsuzlukların meydana geldiğine dikkat çekti.
Bakan Faki, “Afrikalıların yoğun olarak yaşadığı Şafaks’ta yaklaşık 17 bin Afrikalı düzensiz göçmen olduğunu, diğer şehirleri de kattığımızda bu sayının Tunus’ta 80 bin olduğunu tahmin ediyoruz.” söz konusu.
Tunus’un göç politikasına BM’den eleştiri
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Farhan Haq, 1 Ağustos’ta düzenlediği günlük basın toplantısında, Tunus’taki göçmen, mülteci ve sığınmacıların Libya ve Cezayir’e sınır dışı edilmesinden duyduğu “derin endişeyi” paylaştı.
Haq, “Libya sınırında birkaç kişinin öldüğü bildirildi ve hamile kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce kişi, yiyecek ve suya çok az erişimle son derece zorlu koşullarda mahsur kaldı.” konuşmuştu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü’nün geçen hafta yaptığı çağrıyı hatırlatan Sözcü Yardımcısı, “Sürgünlere bir an önce son verilmesi ve sınırda mahsur kalanların bir an önce güvenli yerlere yerleştirilmesi çağrılarımızı yineliyoruz. korunabilecekleri ve yeterli suya erişebilecekleri bir yer.” sözünü kullandı.
Haq, “statüleri ne olursa olsun” tüm göçmen, mülteci ve sığınmacıların uluslararası insan hakları ve mülteci hukuku uyarınca “korunması ve insan haklarına tam saygıyla ve insan haklarına tam saygıyla davranılması gerektiğinin” altını çizdi.
Tunus, Avrupa Birliği fonlarından 250 milyon avrodan fazla takviye almasına rağmen, mültecileri ve düzensiz göçmenleri Libya ve Cezayir sınırına yönlendirerek onları ülkeyi terk etmeye zorluyor.
Çoğunluğu savaş ve yoksulluktan kaçan Sahra altı Afrikalıların fotoğrafları bir süredir sosyal medyada paylaşılıyordu.
Her yıl binlerce Afrikalı düzensiz göçmen, daha iyi bir yaşam umuduyla Akdeniz üzerinden Avrupa’ya ulaşmak için Libya ve Cezayir sınırındaki Tunus’a geliyor.
Tunus’un güney şehirlerinde ikamet eden göçmenler, fırsat buldukça teknelerle Avrupa’ya geçmeye çalışıyor.
